Erdem Genç, Radikal Gazetesi’ndeydi
Erdem Genç’in büyük ilgi gören kitabı 15.12.2011 tarihinde Radikal Gazetesi’ndeydi.
Yaşıtları üniversite okurken onlar para kazanmanın yollarını arıyordu. Şimdilerde kariyerlerinin zirvesinde olan bu genç patronlar, tecrübelerini merakla dinleyen öğrencilere aktarıyorlar.
Önce üniversiteyi iyi notlarla bitirip ‘altın bileziği’ koluna takmak mı, yoksa vakit geçirmeden hayata atılmak mı? Pek çok öğrencinin daha 20’lerin ilk yıllarından itibaren aklını gıdıklayan bu sorunun yanıtını vermekte bazen çok geç kalınabilir. Ama bu soruya kendi doğru yanıtını verip sonra da daha 30 olmadan milyonlar kazanıp haklı çıkanlar da var.
Mesela Erdem Genç, Murat Şahin ve Emre Urfalı… Onlar hem başarılı birer işadamı, hem de ‘bir an önce’ başarılı bir işadamı olmak isteyen öğrencilerin gözdesi. Bu genç patronlar, kendilerini iş hayatına hazırlamakta kararlı öğrenciler tarafından kurulan üniversite kulüplerinin ve kariyer günlerinin en gözde konuşmacıları. Kampus kampus gezip, kendilerinden beş-on yaş genç arkadaşlarına ‘yol gösteriyorlar’.
Kimi zaman kariyer günleri adı altında, bazen de ‘proje yarışması’ diye düzenlenen bu toplaşmalar, şu sıralar geçmişte olduğundan daha çok revaçta. Neredeyse her üniversitenin düzenlediği bu etkinliklerde katılımcı şirketler kendini tanıtıyor, okullar da gençleri iş hayatında önemli kararlar almaya hazırlıyor. Dolayısıyla konuşmacıların kim olduğu önemli ve elbette ‘genç’ olmaları onları daha etkili kılıyor.
İki kitap ve bir de black metal albümü
28 yaşındaki Erdem Genç M3 Works adında, kurumlara takım çalışması ve motivasyon atölyeleri düzenleyen bir organizasyon şirketinin sahibi. Şirketin cirosu geçen yıl bir milyon lira sınırını geçmiş. Erdem bununla yetinmeyip yayıncılık hizmeti ve iç giyim ürünleri satan iki başka şirket daha kurmuş. Üç şirketten arta kalan zamanında da üniversiteleri dolaşıp, ‘İleride ne yapmalı?’ sorusuna cevap veriyor. Verdiği cevaplar beğenilmiş olmalı ki, tecrübelerini aktardığı bir de kitabı var: ‘20 Yaşında Patron Olmak’.
Ama hikâyenin biraz arka planına inmeye başlayınca, bu süreçte yer alan diğer detaylar da yavaş yavaş dökülüyor. Mesela Genç’in ailesi onu hep mühendis, doktor gibi saygın bir meslek sahibi olması yönünde teşvik etmiş. Ama kendisi planları daha çok sanat odaklı olup da gelecek planları konservatuvarda okumak üzerine kayınca, her gencin bugüne kadar en az bir kez duyduğu ‘yapma demiyorum, hobi olarak yine yap’ öğütlerine maruz kalmış.
Tabii, yine büyüklerin dediği olmuş ve makine mühendisliği bölümüne girmiş. Okul ancak dokuz yıllık bir süreç sonucunda bitmiş. Ancak hikâyedeki asıl dönüm noktası bu süre zarfında yapılan zorunlu stajda. Çalıştığı fabrikaya gitmek için sabah 6’da evden çıkıp, akşam 8’de eve varmak haliyle Genç’in burnunu epey bir sürtmüş. Genç o günleri “Gelecekteki hayatımı düşündüm. Sonra makine mühendisliğinde profesyonel çalışma hayatından vazgeçtim. Kendi kendime ‘böyle bir hayat istemiyorum’ dedim ve girişimciliğe yöneldim” diye anlatıyor.
Erdem Genç ufak tefek çeşitli teşebbüsten sonra konser organizasyonları yapan bir şirket kuruyor. O sırada yaşı henüz 21. Bu arada aksilikler yaşanmıyor değil. Mesela ilk büyük açık hava organizasyonlarından birinde yağmur yağıyor ve düzenlediği konsere umduğu izleyicinin çeyreği bile gelmiyor. Tabii o köşeleri dönerken içindeki sanat isteği asla kaybolmuyor ve arada bir tane black metal albümü çıkarıp, iki de kitap yazıyor. Böylece Erdem Genç, hem müzisyen hem yazar, hem patron olmayı başararak gençlerin tamamının hayallerini süsleyecek bir figüre dönüşüyor.
Ehliyeti kaptırdılar şirket kurdular
Kariyer günlerinin diğer popüler ismi ise şu sıralar Avrupa ’nın en büyük ‘havalimanı yolcu transfer şirketinin’ sahibi Murat Şahin. O da kendisini dikkatle dinleyen öğrencilere mesleğe yirmili yaşlarının başında anketörlük yaparak başladığını, sonra her şeyi bırakıp kendi yağında kavrulmak için şirket kurduğunu anlatıyor.
Şahin’in üniversite öğrencileri tarafından pür dikkat dinlenmesinin sebebi, kat ettiği yollarda başına gelen tesadüfler ve tabii ki onları değerlendiriş biçimi. Bir eğlence dönüşü ortağıyla birlikte ‘alkol çevirmesine’ yakalanan genç patron, ehliyeti kaptırdıktan sonra alkol sınırını aşanlara ‘özel şoförlük’ hizmeti sunan başka bir şirket kurmaya karar veriyor. SecureDrive adını verdikleri bu kurum, bir bankanın sponsorluğunda büyüyor ve sonra da Avrupa’nın zirvesine oturuyor. Kurduğu şirketin hedefi de adı üstünde ‘orijinal’ fikirler bulmak ve onları gerçeğe dönüştürmek. Dolayısıyla üniversite öğrencilerinden gelebilecek her türlü ‘ilginç fikir, ‘Hayat Fırsatlar Defilesi’ konu başlığıyla konferanslar vermesinin en büyük sebeplerinden biri.
Kariyerini bunun üzerinde kuranlar ve olaya sosyal sorumluluk üzerinden bakanlar da var. Mesela bugüne kadar yüze yakın üniversitede, seminer odaklı 300’e yakın etkinlik gerçekleştiren Emre Urfalı, okul okul dolaşıp girişimcilik odaklı konuşmalar yapıyor. En son YTÜ’de yaptığı konuşma sırasında salondaki kalabalığa biz şahidiz; öğrenciler onu can kulağıyla dinliyor. Çalışmalarına 20 yaşında başlayan Urfalı, GelişimAkademi Eğitim Danışmanlık’ın sahibi ve henüz 28 yaşında.
Günümüzde orta yaş üstü iş adamı figürü gençlere pek hitap etmiyor olacak ki, öğrenci kulüplerinin tercihlerini ‘akran patronlar’ oluşturuyor.
Kariyer Günleri’nde aslında neler oluyor?
Genellikle üniversiteler başta olmak üzere çeşitli eğitim kurumları tarafından düzenlenen kariyer günlerinde öğrencilere teoriyi pratiğe dönüştürme imkânı sunulması hedefleniyor. Ama genelde kariyer günleri sadece şirketlerin tanıtımı için kullanılıyor. Şirketler için parlak eleman, öğrenciler için parlak iş bulma imkânı sunan etkinliklerde en önemli şeyin insan kaynakları yetkililerinin kartvizitini almak olduğunu söyleyebiliriz.
30’undan önce zengin olanlar
1. Mark Zuckerberg: Sosyal medya devi Facebook’un kurucusu. 23 yaşında milyoner oldu ve sahip olduğu şirket 100 milyar dolara dayandı.
2. Andrew Gower: Bilgisayar oyunu RuneScape’in yaratıcısı ve İngiltere’nin en genç ve zengin girişimcileri arasında. Şu sıralar üniversitelerde girişimcilik konferansı veriyor.
3. Chad Hurley: Youtube’un kurucusu ve eski yöneticisi. 29 yaşında milyarder oldu ve servetiyle bilgisayar ve programlama teknolojilerine yatırım yapıyor.
4. Blake Ross: İnternet browser’ı Mozilla Firefox’un yaratıcısı. 20 yaşında sahip olduğu şirket, Internet Explorer’ı tahtını salladı.
5. David Hyatt: Mozilla Firefox’un bir diğer ortağı. Milyonlarca dolar yatırım yaptığı enstitü sayesinde kurumdaki gençleri yazılım teknolojilerine yönlendiriyor.