Erdem Genç, Türkiye Gazetesi’ndeydi

Erdem Genç’in büyük ilgi gören kitabı 17.12.2011 tarihinde Türkiye Gazetesi’ndeydi.

 

 

 

 

 

 

 

Yeni nesil patronların akıl hocası

Erdem Genç, soyismi gibi genç. 28 yaşında. Bakkal bir baba ile evhanımı bir annenin iki çocuğundan biri. Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği mezunu. Yani içimizden biri. Ama onu akranlarından ve diğer gençlerden ayıran birçok özelliği var. Erdem Genç, Türkiye’nin en başarılı genç girişimcilerinden. Severek ve eğlenerek yaptığı şeyleri, ‘iş’ haline getiren Genç, yirmili yaşlarda hatırı sayılır bir servet edindi. Herkesin okulunu bitirip harıl harıl iş aradığı bir devrede -25 yaşındayken- üç şirketin sahibi oldu. Halen şirketlere takım çalışması ve motivasyon atölyeleri düzenleyen M3 Works şirketinin sahibi ve Park Kitap Yayıncılık ve Gizlimoda.com şirketlerinin de kurucu ortağı. Ödüllü bir müzik ve fotoğraf sanatçısı olan Genç’in iki kitabı var. Son kitabı “20 Yaşında Patron Olmak” ile okurlarının karşısına çıktı. Erdem Genç, kitabında tecrübesini anlatırken arkadaşlarının da başarı öykülerine yer veriyor. Biz de girişimciliğe özenen Genç Türkiye okurları için Erdem Genç’i dinledik.

NEDEN HOŞLANDIĞINI BUL

Erdem 30 yaşını görmeden bir milyonu gördün. Başarının sırrı ne? Kitabında anlattıklarını, tek bir cümle ile özetlersem “Sevdiğin işi yapmalısın” derim. Gerçekten öyle mi?

Çok doğru kardeşim. Risk alarak güven ve cesaretle, hep tutkuyla çalışmayı ne sağlar biliyor musunuz? Sevdiğiniz işi yapmak. Bu yüzden sevdiğiniz işi bulmanız gerekiyor. Öğrenci olarak, hâlâ harçlık aldığınız bu -nispeten- rahat dönemde kolayca bir kulüpten öbürüne atlayabilir, farklı şirketlerde farklı iş ortamlarını görebilir, farklı farklı işler deneyebilirsiniz. Yetmeyen harçlığınızı artırmak için Unisbul gibi sitelerden veya kendi çabalarınızla part time iş bulup çalışabilirsiniz. Hem de çalıştığınız bölümlerde deneyim edinip o işe uygunluğunuzu görebilirsiniz.

Tipik bir Türk gencisin. Ailen mühendis olmanı istemiş ve sen babanı kırmamış mühendislik okumuşsun. Keşke konservatuvar okusaydım diyor musun?

Bölüm tercihimde ailem ve şu meşhur “ne doktorlar ne mühendişler istedi” prestijinin bilinçaltımda bıraktığı etki ağır bastı. E doktor olamam, kandan hoşlanmam. Bari mühendis olayım dedim. Yoksa ben içten içe konservatuar istiyordum. Fakat bunu yüksek sesle dile getiremedim. Ama makine mühendisliği bana profesyonel iş hayatını; amatör olarak yıllarca uğraştığım müzik ve yazın da sanat hayatını öğretti ve ikisi birleşince M3 Works oluştu. Yani bence “kel alaka” değil tam da “düşeş” gelmiş. Hayatın karşıma çıkardığı fırsatları iyi değerlendirdiğim için gayet memnunum. Belki de makine mühendisliği okumasaydım, böylesine güzel işlerin altına imza atamayacaktım.

İLK PARASINI 15’İNDE KAZANDI

Y kuşağı milyonerlerinin ortak noktası interneti çok iyi kullanmaları ve ‘garaj mezunu’ olmaları. Seni bu yola iten ne oldu?

Ortaokulda sınavda dereceye girip dersane ücretini bedavaya getirdim. Babam ödül olarak bilgisayar aldı ve bu hayatımın dönüm noktalarından biri oldu. İlk yıl okul gazetesi çıkarmaya başladım bilgisayarımla. Yazın ise 15 yaşında web tasarımcısı olarak ilk işimi yapıp ilk paramı kazanmıştım. Stajlar dışında hiç makine mühendisliği yapmadım. Çalıştığım fabrika Sefaköy’deydi. Hayatım yollarda geçiyordu. Saat 5.30’da kalkmak için 23:30’da yatmam gerekiyordu. Durup kendi kendime “böyle bir hayat istemiyorum” dedim ve başka alanlara yöneldim.

AMAN BURASI TÜRKİYE

Şu an ne iş yapıyorsun? Sürekli üniversitelilerle bir araya geliyorsun bildiğim kadarıyla.

Şu an en çok yeni kitabımın tanıtımı ve Gizlimoda’nın yeni yıl kampanyaları ve ihracatlarıyla ilgileniyorum. 16-18 Aralık’ta Kadıköy Kitap Fuarı’nda imza günüm ve söyleşim olacak elbette. Üniversitelilere alternatif bir kariyer yolu olarak girişimciliği anlatıyorum. Okurken nasıl para kazanacaklarını, sermayesiz de bir yerlerden başlanabileceğini göstermeye çalışıyorum. Ben yaptım, hem de çok yakın zamanda yaptım, siz daha iyisini yaparsınız diyorum. Bugüne kadar 30’un üzerinde üniversitede seminer verdim. Bir seminerden sonra biri okulu bırakmaya karar verdiğini, işe atılacağını söyledi. “Aman” dedim “Burası Türkiye. Ne olursa olsun o diploma önemli”. Ama ülkemizin 2023 hedeflerinin kilit noktası girişimcilik. Görüşmeye takımla tahsilata tişörtle! Erdem Genç, üniversiteye başlar başlamaz işi eğlenceye vurur. Kulüpler vasıtasıyla organizasyonlar yapıp para kazanır. Ardından bilgisayar bilgisini konuşturup internet sitesi tasarımları yapar. Bir arkadaşıyla www.uniaktivite.com’u kurup yüzbinlerce öğrenciyi bir araya getirir. Her yıl en iyi kulübü seçer. Buradan ayrılıp kendi şirketi M3 Works’ü hayata geçirir. Okulu da ancak 9 yılda bitirebilir… İş yaparken insanların yaşına bakıp ‘acaba yapabilir mi?’ diye düşündüğünü belirten Genç, “Büyüklere kendimi saydırmak için güzel bir yol keşfetmiştim: Takım elbise” diyor. İş görüşmesine takım elbise, iş bitimi ödemeye kot-tişörtle gittiğini anlatan Genç, insanların iki halini de görüp şaşırdığını belirtiyor.

PARASIZ DA YAPARIM DEDİĞİN İŞTE ÇALIŞ

Yolun başındaki bir üniversite öğrencisine neler önerirsin? Başarılı bir iş hayatı için hangi adımları atmalılar. Kitabında parasız da yapabilecekleri işte çalışmalarını öneriyorsun.

Kariyer yolculuğu artık üniversitede başlıyor. O yüzden ben üniversitede sadece gezeyim, tozayım gibi bir lüksünüz yok. Bu arada ben de bolca gezip tozdum ama bunu iş olarak yaptığım için sorun değildi. Yapabilirseniz siz de yapın tavsiye ederim. Ben Uludağ’a tatile girmek istediğimde Uludağ turu düzenliyordum. Hep beraber gidiyorduk. Orada tek para harcamayan ben oluyordum, hatta üste para kazanan. Arkadaşlarım ‘Yahu adam eğlenirken para kazanmanın formülünü çözmüş’ diyorlardı. Üniversitede deneyimler yaşayıp ileriki hayatında ne yapıp yapamayacağını bulmak gerekiyor. Deneyip devam etmek ya da olmuyorsa deneyip bırakmak ama ileride nasıl bir yolda yürüyeceğini belirlemen gerekiyor. Üniversitede bu özgürlüğe sahipsin. Denersin, olmuyorsa bırakırsın. Ne de olsa hâlâ öğrencisin! İşsiz olmazsın ve ailenden harçlık almaya devam edersin. Sürekli çabalamak, kurcalamak lazım. Sürekli bir çaba sonucunda mutlaka bir şeyler oluyor, bir sonuç alıyorsunuz.

BAŞARI PUAN DEMEK DEĞİL!

Üniversiteye hazırlanan gençlere ne tavsiye edersin?

Mesleği ismiyle seçmemek lazımmış, bunu öğrendim. O mesleği yapan, o bölümden mezun -olmadı okuyan- birilerinden mutlaka fikir almayı, mümkünse o çalışma ortamını ziyaret ederek çalışma ortamını görmeyi tavsiye ederim. Kendilerini o ortamda hayal etsinler beş yıl sonra. Gördükleri sahneden hoşnutlarsa doğru yoldalar. Sınav stresiyle kendini parçalamak doğru değil. Her yıl onlarca birinci televizyonlarda boy gösteriyor. Gerçekten merak ediyorum, dört yıl sonra onlara ne oluyor da hâlâ ülkemizin gündeminde, iş veya diğer alanlarda inanılmaz başarılara imza atıyor olmuyorlar. Steve Jobs’lar, Bill Gates’ler, Mark Zuckerbeg’ler hep üniversite terk girişimciler; oysa dünyanın en başarılı iş adamları. Demek ki başka şeyler de var başarı formülünde. Bu yüzden çok yüksek puanlar alamadım deyip büyük hayal kırıklıkları yaşamasınlar. Daha yolun başındalar ve yapacak çok iş var!

10 yıl sonra kendini nerede görüyorsun? Planların neler?

İş dünyasında yaptığı her işte hem kendine, hem çevresine, ülkesine fayda sağlamış iyi anılan, paylaşımcı bir iş adamı olmak istiyorum. Türkiye’nin en önemli organizasyon şirketlerinin birinin başında olarak hizmet ihraç eden bir şirkete dönüştürmek istiyorum M3 Works’ü. Diğer işlerimi de öyle. Bunun için çok çalışmak gerektiğinin farkındayım.