Gün 44: Paris’te Son Gece (Sleeptracker)

Uçağım çok erken saatlerde olduğu için havaalanına yakın bir otelde kalmayı tercih ettim. Çok rahattı; ama bu rahat odada erkenden uyanmanın formülü basitti: Sleeptracker!

Epey reklam kokan bir hareket, ama sevdiğim bir marka projeye sponsor olunca yazmak istedim. Çok geç saatlere kadar yatmayan biriyim ve erken kalkmak istediğimde bir türlü çözüm bulamıyordum. Hatta şu helikopter pervanesi fırlatan alarmlı saatlerden bile aldım. Bu sefer de tüm ev ahalisi ayağa kalktı beni uyandırmak için 🙂

Çözüme en yakın duran ise cep telefonu melodimle, alarm melodimi aynı ses ve “eski telefon zili” yapmak oldu. Bu ‘iğrenç’ ses sayesinde hemen telefona sarılıyordum. Tabi zamanla insan buna da alışıyor.

Sleeptracker’ın olayı ise epey farklı: Uyku evrelerinizi ölçerek, uyanmanız gereken saatte yakın ve uykunuzun hafif olduğu zamanda uyanmanızı sağlıyor. Böylece dinlenmiş uyarıyorsunuz. Tabi aletten benim gibi mucize beklememek lazım: 2 saat uyuyayım da dinleneyim hikayesi yalan 🙂 Ama kolunuzda titreyip öten birşey gerçekten uyandırıyor. Yatmadan önce film izlediğim şahane yatağımı ve uyanır uyanmaz uykulu gözlerle aynadan kendimi çektiğim ‘kro’ fotoğrafımı da yukarıda görüyorsunuz 🙂

Neyse efendim, dönüş yolculuğum oldukça rahat geçti. Bugüne kadar bindiğim en rahat uçağa bindim: Airbus A-340. THY’nin First Class’ta olduğunu sandığım, tamamen düz yatak olarak kullanılabilen koltukları Business Class’ta vardı. 15″ ekranda birçok film, dizi, oyun seçeneği arasından “Benjamin Button”u bir kez daha izlemeyi tercih ettim. İkramlar harikaydı. Çok keyifli bir yolculuk oldu.

İstanbul’a geldiğimden beri ise biriken işler sırtımda, harıl harıl çalışmaktayım efendim. Sanırım yine geç yatıp erken kalkmam gerekecek.

Sleeptracker Hakkında:
SLEEPTRACKER® bir kol saati gibi kola takılarak, siz uyurken vücudunuzun içinde olduğu uyku döngülerini (derin uyku, REM, hafif uyku) algılayıp, kaydediyor. Sıradan bir alarm saati gibi sizi uykunuzun hangi evresinde olduğunuzdan bağımsız olarak zorla uyandırmak yerine önceden belirlediğiniz bir alarm aralığına denk gelen uykunuzun “neredeyse uyanık” olduğunuz bir evresini algılayarak sizi ideal bir anda uyandırıyor, böylece yorgunluk yerine kendinizi yenilenmiş hissediyorsunuz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir