İnsanları Etkilerim, Etkilemek Benim İşim
12 Mart 2012’de Maltepe Üniversitesi’nde gerçekleşen seminerim ile ilgili yazmadan önce, afişte birlikte olmaktan gurur duyduğum Gündüz Özdemir‘den bahsetmiştim (şurada). Şimdi diğer isimlere geçiyorum:
Selim Çavuş‘un sunumu benden önceydi. Yine Düşüntaşın Derneği ve sosyal girişimciliği başarıyla anlattı. Ardından benim sıram geldi.
Benden sonra Veyis Ateş çıktı sahneye. Duruşu ve karizmasıyla “Medya Sektöründe Kariyer” ve “İletişim” konularını oldukça iyi anlattı. Benim gibi mikrofon kullanmamayı tercih etti ama sesinin benden kat be kat gür olduğunu söylemeden geçemeyeceğim 🙂 Buna da disiplinli bir çalışma ile sahip olduğunu, eğer her gün 10 dakika sesinizi zorlarsanız elbette 90 gün sonra ses tellerinizin gelişeceği, kasları çalıştırır gibi çalışarak ilerleyeceğini söyledi.
“Her sabah çenenizi ağrıyana kadar açın”. “Okuyun, dinleyin ve konuşun”.
Hilal Ergenekon aurasıyla sizleri etkileyen insanlardan. Veyis Ateş’in “Türkiye’nin en güzel spikeri” olarak sunduğu Hilal, sunumu öncesi sohbetlerinde de oldukça samimi ve paylaşımcıydı. Bu arada eğlenceyi de hayatından eksik etmediği her halinden belliydi ki Twitter takipçileri bunu çok daha iyi bilir.
“İnsanları etkilerim, etkilemek benim işim!” diyerek başladığı sunumunda aslında işlerin öyle herkesin tahmin ettiği gibi olmadığını anlattı. Herhangi bir torpil olmadan, tırnaklarıyla tırmanmanın zorluklarını, İzmir’den İstanbul’a uzanan tutku dolu öyküsünü paylaştı. Tutkuyla istediğiniz bir şeyi yapmak için çabalarsak bir gün illa olacağından bahsediyordu. Hala sabah haberlerini sunabilmek için 3’te kalkıp özveriyle işinin başında olduğunu, programın aynı zamanda editörlüğünü yaptığını anlattı. Bu şekilde aynı zamanda kendini sağlama alıyordu da. Yarın öbür gün spikerliği bitse elinde hala editörlüğü kalacaktı.