Yedi Yaşam (Sevenpounds)

Bu hafta vizyona girecek olan Sevenpounds, Will Smith’in oyunculuğunu epey olgunlaştırdığı filmlerden. Wild Wild West gibi klip tadındaki hadiselerinden ardından, Londra’da şans eseri galasına rastlayarak kendisini ve Charlize Theron‘u görme şansını bulduğum, sağlam aksiyon Hancock’tan sonra, Jim Carrey’nin yaptığı gibi yeni filmlerinde oyunculuğunu kanıtlıyor.

Güzel bir konu. Gerilimi de, aşk öyküsünü de içeriyor. Yalnız konunun, 123 dakikaya yayılması biraz fazla geldi. Diğer arkadaşlardan da aynı izlenimi aldım. Bir de hadisenin başta karmaşık görünüp sonda çözümlenmesi, böylece sabırla filme bağlı kalmanız durumu da son zamanların modası sanırım 🙂 Gidilesi filmlerden.

Özet: Umudunu Kaybetme filminin yönetmeni Gabriele Muccino ile Will Smith’i tekrardan biraraya getiren Yedi Yaşam geçmişinde peşini bırakmayan bir sırrın kefaretini ödemek için tamamen yabancı yedi kişinin hayatlarını kökten değiştirmeye çalışan bir adamın öyküsünü anlatıyor.

İzleyiciyi avucuna alan bir gizem ve şaşırtıcı bir aşk öyküsü sunan “Seven Pounds/Yedi Yaşam” hayat ve ölüm, pişmanlık ve bağışlama, yabancılar ve dostluk, aşk ve kefaret üzerine kışkırtıcı sorular soruyor ve insanların kaderlerini şaşırtıcı biçimde birbirine bağlayan şeyleri takip ediyor. Her şey yedi isimden oluşan bir listeyle başlıyor: Ben Thomas, Holly Apelgren, Connie Tepos, George Ristuccia, Nicholas Adams, Ezra Turner ve Emily Posa. Tek ortak noktaları, her birinin bir dönüm noktasına ulaşmış ve umutsuz derecede –maddi, manevi ya da tıbbi—yardıma muhtaç olmalarıdır. Hiçbiri, Ben’in kefaret planını uygulamak için her birini teker teker seçtiğinden haberdar değildir. Ama hayat dolu bir kalp hastası olan Emily Rosa, Ben’in olanaksız sandığı bir şey yaparak planın gidişatını değiştirir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir